Emanet Olarak Çevre
Çevre Ahlakı
İnsan dışındaki varlıklar ile gelecek nesiller de dâhil olmak üzere kâinata karşı her türlü tutum ve davranışların ahlaki temeller üzerine gerçekleştiğini savunan ilimdir.
Çevre ahlakı, ahlakın bir alt dalı olarak ortaya çıkmıştır. Bu ilim sadece doğal dengeyi değil, gerekli önlemler alınmadığı takdirde başta insanın kendi hayatı olmak üzere tüm hayatı tehdit ettiği görülünce ekosistemdeki bazı sorunların daha derin ve geniş anlamda ele alınması gerektiği anlaşılmıştır.
İnsan ile Çevre ilişkilerinin temeli varlığa ve kozmik düzene yüklenen anlamdır. Çevre insanlaştırılmış, insan “Küçük Âlem”, âleme ise “Büyük İnsan” denilmiştir.
Dünya bize geçmişimizden miras ve gelecek nesillere daha geliştirerek ve güzelleştirerek teslim etmemiz gereken bir emanettir.
Hızlı iletişim, sınır tanımayan teknoloji, kuralsız kentleşme, denetlenmeyen enerji ve aşırı tüketim çevre kirliliğinin en önemli sebebidir.
Çevre ahlakının temeli yaptığımız her şeyden sorumlu olduğumuza inanmak ve bu şuurla hareket etmektir.
İnsanın dünya görüşü ve değer yargılarını çevresiyle olan ilişkilerinde temel belirleyici olduğu görülmüştür.
Çevre: İnsanların ve diğer tüm canlıların içerisinde yaşadığı tabii ortamdır. İnsanın kimliğini, kişiliğini belirleyen kültürel, sosyal ve ekonomik şartlar çevreyi oluşturmaktadır.
Çevre demek, hayatın rengi, ahengi, dirliği ve bütünlüğü demektir. İnsan çevresi ile vardır. Çevre yoksa insan da yoktur.
Teknolojik gelişme ve sanayileşmenin sebep olduğu gibi sığ değerlendirmelerde bulunulmuştur. Dolayısıyla sadece teknolojik önlemler ve yasal düzenlemeler ile çözülemediği anlaşılmıştır.
Çevre ilahi ve kutsal bir vasfa sahip olduğu kâinatı Allah’tan ayrı düşünmek insanı çevre duyarlılığını ciddi anlamda zedeleyici handikaptır.
İnsan ile çevre arasındaki uyumsuzluğun insan ile Allah arasındaki uyumsuzluktan kaynaklandığını unutmamak gerekir.
İnsan Allah İlişkisi, İnsanın Kendisi ile İlişkisi, İnsanın Diğer İnsanlar İle İlişkisi, İnsan Çevre İlişkisi
Bütün nimetler emrine verilmiş ve bu nimetler diğer nimetler gibi bir dini ve ahlaki sorumluluğu da beraberinde getirmiştir. Bütün bunlar hem bir nimet hem de bir emanettir. Bunlardan istifade ederken israf ve savurganlığa yer yoktur. İnsanı kâinatın öznesi yapan özellik kendisi, rabbi ve dış dünya ilişkilerinde yüklendiği misyondur.
Ahlak: İnsanda iyice gelişen öyle bir melekedir ki, fiil ve davranışlar fiziki bir zorlamaya ihtiyaç duyulmadan bu meleke sayesinde ortaya çıkar. Sağlam bir iman eşyaya ve hadiselere müstakim bir bakış açısını da beraberinde getiriyor.
Sorumluluk, Emanet, Güzel Ahlak, Salih Amel
Çevre ahlakı insan ile çevre arasındaki uyumu hedef alır.